Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Ankara

     Kurtuluş savaşı ve sonrasında yaşanan olayların Selma Hanım çevresinde anlatılan bazen sinirlendiren bazen üzen olaylar üzerine kurulu bir roman. Aşkta var sevgi de ihanette var savaşta var, zorluklar da var kolay kaçma da var, hayatın zorluğu da var TC ilk yıllarına bazen haklı bazen haksız eleştiriler de var. Hayat bu işte dedirten , her şeye rağmen hayat her ne şartlarda olursa olsun devam ediyor dedirten 3 bölümden oluşan bir roman.

Beğeni 6/10 

Devamını oku »

İsmail Saymaz - Kimsesizler Cumhuriyeti

   İsmail Saymaz'ı şu günlerde tv yasağından! dolayı tvde göremiyorum fakat Yavuz Oğhan ile yaptıkları radyo programını günü gününe takip ediyorum. Yani zaten beğendiğim birisi.

  Bu kitabında cemaat yurtları ve kurslarında yaşanan ölüm, tecavüz olaylarına değinmiş. İnsanları nasıl mağdur bıraktıklarını, nasıl yalanlar nasıl tehditler olduğunu görüyoruz. Her olayı okurken vay be ! dedirten olaylarla dolu fakat Karaman'lı olmam nedeniyle Karaman'daki Ensar Vakfı olayı daha ilgimi çekti. Ayrıca kişisel olarak tanımasamda Karaman CHP milletvekili hakkında yazılanlarda beni şaşırttı ve üzdü. Kitabın okunmasını tavsiye ederim. 

  Kitabı babamın arkadaşı İbrahim amca (Oğuz) Ankara'da İsmail Saymaz'dan imzalı olarak getirdi ve bu kitabı daha değerli yaptı.

Kitaptan alıntı: 

(giriş)... Kızlarım, oğullarım var gelecekte, her briri vazgeçilmez cihan parçası kaç bin yıllık hasretim koncası gözlerinden gözlerinden öperim bir umudum sende anlıyor musun? -Ahmet Arif

Beğeni 8/10

Fiyat:13 TL

Devamını oku »

Puşkin - Seçme Hikayeler

18. yy çarlık rusyasında geçen hikayelerin olduğu bir kitap. O dönemi fena yansıtmamış fakat dünya klasikleri içerisinde yer almasına rağmen bana sıkıcı bir kitap gibi geldi.

Kitaptan alıntı:
Ama yine de adil olalım; kendimizi onların terine koyalım. Belki o zaman onları daha bir hoşgörüyle yargılayabiliriz.

Beğeni 5/10
Fiyat:6 TL

Devamını oku »

Küçük Prens - Antonie De Saint Exupery

*menis

Büyüklerin kötü dünyasında adam gibi adam Küçük Prens. Hikaye yazarın düşürdüğü uçak ve küçük prens ile karşılaşmasıyla başlıyor ve küçük prensin her çeşit büyük insanın gezegenlerine uğrayıp onları tanıyıp  kendince ve bence haklı eleştirileriyle devam ediyor. Bizlere ya bir küçük prens gerek ya da insanların büyümemesi... Daha güzel bir dünyada yaşamak umuduyla.
Kitabı tavsiye ederim, çok akıcı ve hemen bitirebileceğiniz bir kitap.

Kitaptan alıntı:
Zaten şu büyüklere her şeyi açıklamak gerekir.

Ne tuhaf gezegen! Her yer kuru, her yer s,vr,, her yer sert ve acımasız.

Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.

Beğeni 7/10
Fiyat:4 TL

Devamını oku »

Savaşçı - Doğan Cüceloğlu

Yazar kitabında tarif ettiği bir Savaşçı var ve savaşçı nasıl olunur onu kitabın ana karakteri Arif öğretmen üzerinde genelde soru cevap şeklinde anlatıyor. Arif öğretmen anlamını yitirmiş bir hayatının olduğundan ve bunun üstesinden gelinmeyi savaşçı olarak aşabilecekleri. Sık sık Don Juan kitabından bahsediyor ve kitaptan bahsettiği yerler gerçekten çok güzel yerler. Bu nedenle Don Juan okumayı planlıyorum. Buradaki savaşçı modern dünyadaki zorlukların üstesinden gelinmesi için savaşan biri olarak anlatılıyor. Kişisel gelişim kitabı ama bir hikaye üzerinde anlatılıyor. Sıkıcı olan bölümleri vardı genel olarak fena değildi.


Kitaptan Alıntılar:

Bence siz, hangi soruları soracağınızı bilmeden, soramadığınız soruların cevaplarını arıyorsunuz.


Beğeni 6/10
Fiyat:25 TL

Devamını oku »

Hasretinden Prangalar Eskittim - Ahmed Arif

Şiirleri  seviyorum fakat dinlemesi çok daha güzel. Ahmet Arifin şiirlerini okurken youtubede daha önce okumuş ses kayıtlarını açtım ve onlarla birlikte okudum sizede tavsiye ederim. Bazen bir şarkı bazen sadece şiir ama gerçekten çok daha güzel oldu.

En sevdiğim şiirleri ve alıntılar:

Adiloş bebeğin ninnisi -
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Habarin var mı taş duvar?

Haberin var mı taş duvar? 

Demir kapı, kör pencere, 
Yastığım, ranzam, zincirim, 
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim 
Zulamdaki mahzun resim. 
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş 
Karanfil kokuyor cigaram 
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..

Merhaba

Oysa murad alamam. 
Oysa akdan-karadan 
Bilirim, payım bu kadar... 
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim. 
Unutmuş dudaklarım öpmeyi. 
İncesu Deresi, merhaba...

Otuzüç kurşun
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
.
.
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

Tutuklu
Mağlup mu desem mahçup mu
Ama ikisi de değil
Ben garip sen güzel
Dünya umutlu
Öyle bir tuhafım bu akşam üstü
Sevgilim 
Canavar götürür gibi
iki yanım
İki süngü.

İçerde
Haberin var mı taş duvar? 
Demir kapı, kör pencere, 
Yastığım, ranzam, zincirim, 
Uğruna ölümlere gidip geldiğim, 
Zulamdaki mahzun resim, 
Haberin var mı? 
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş, 
Karanfil kokuyor cigaram 
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...

Öyle yıkma
öyle yıkma kendini
öyle mahsun, öyle garip...
nerede olursan ol
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile, diş ile
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni

Devamını oku »